İstanbul'un Bağcılar ilçesinde meydana gelen korkunç yangın, bir adamın hayatını ve sağlığını tehdit eden anlarla dolu bir geceye sahne oldu. Alevlerin arasında kalmış birinin gözünden yansıyan bu olay, hem insanların yangına karşı alması gereken önlemleri hem de yaşanan travmanın derinliğini gözler önüne seriyor. Yangının neden meydana geldiği henüz netlik kazanmadı, ancak olayın tanıkları ve yangından etkilenenler, yaşananların ne denli dehşet verici olduğunu kelimelerle ifade etmekte zorlandılar.
Yangının patlak verdiği an, tanıkların ifadelerine göre, bir duman bulutunun hızla bölgeyi kaplamasıyla başladı. O bölgedeki birçok kişi, kendilerini evde tahliye etmeye çalışırken yaşanan karmaşa içinde, 30 yaşındaki Serkan Yılmaz, alevlerle mücadele etmek zorunda kaldı. Yangının yoğunluğunu ve alevlerin yükselişini hissettiğinde, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını söyleyen Yılmaz, “Alevlerin beni sarmasıyla birlikte, sanki etim eriyormuş gibi yandığımı hissettim. Durumun ne kadar tehlikeli olduğunu o an algılayamadım. Paniklemekten başka bir şey yapamadım,” dedi. Bütün bunlar olurken, çevredeki insanlar yardım etmeye çalışırken, Serkan’ın alevlerin ortasında verdiği mücadele akıllarda kalacak bir anı olarak yer etti.
Yangın, itfaiye ekiplerinin hızlı müdahalesi sayesinde kısa sürede kontrol altına alınsa da, Serkan’ın yaşadığı korku ve travma bir ömür boyu unutulmayacak. Hastaneye kaldırılan Yılmaz, yangının etkisiyle derisinde ciddi yanıklar oluşmasına rağmen, ruhsal olarak da büyük bir çöküş yaşadı. “Yangın bittikten sonra bile, o anları unutamıyorum. Gündüz bile gözümü kapattığımda alevleri görüyorum. Yaşadıklarım, bir kabusun içinden çıkmak gibiydi,” diyerek yaşadığı zorlu süreci anlattı.
Uzmanlar, yangından korunma ve önlem alma ile ilgili görüşlerini paylaşırken, insanların bu tür olayların ciddiyetini anlaması gerektiğini vurguladılar. Yangın güvenliği konusunda yeterli bilgiye sahip olunması, hayatta kalma şansını artıracağını ifade eden uzmanlar, “Yangın esnasında panik yapmamak ve soğukkanlı kalmak hayati önem taşır,” dedi. Serkan Yılmaz’ın yaşadığı gibi, insanların içindeki korku ve çaresizlik duygusu ile baş etmenin yolları araştırılmalı ve bu tür olaylara karşı daha hazırlıklı olunmalıdır.
Geriye dönüp baktığımızda, Serkan’ın yaşadığı bu olay, yangınların ne kadar yıkıcı olabileceğini ve hayatlarımız üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tür olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve toplumsal bilinçlenmenin arttırılması büyük önem taşımaktadır. Her bireyin yangına karşı hazırlıklı olması ve doğru bilgilere sahip olması bu tür felaketlerle başa çıkmada en büyük silahıdır.
Son olarak, Serkan Yılmaz ve diğer yangın mağdurlarının yaşadığı bu korkunç deneyim, sadece bir bireyin yaşam mücadelesi değil, aynı zamanda toplumun yangın güvenliği bilincine dair düşünmesi gereken acı bir uyanış çağrısıdır. Umarız ki bu tür olaylar, insanların geçmişte yaşananlardan ders alarak gelecekte daha güvenli yaşam alanları oluşturmasına vesile olur.