Gazze'de süregelen çatışmalar, sağlık hizmetlerini dip noktaya sürüklerken, doktorlar yaşanan dramı tüm dünyaya duyurmak için çaresizlik içinde feryat ediyor. Özellikle, hastanelerdeki yoğun bakım üniteleri ve yenidoğan bakım alanlarındaki olumsuz koşullar, bebeklerin hayatını tehdit eder hale geldi. Basında yer alan haberlere göre, birden fazla bebek aynı kuvözde tedavi edilmeye çalışıyor. Bu, hem bebeklerin sağlık durumunu riske atan hem de tıbbi etik açısından tartışmalı bir uygulama. Gazze'deki doktorların yaşadığı bu zor koşullar, sağlık sistemindeki yetersizliklerin yanı sıra, çatışmaların doğrudan etkilerini gözler önüne seriyor. Bu durumu ele alırken, Gazze’deki sağlık sisteminin nasıl çöktüğüne ve doktorların bu kritik durumda nasıl mücadele verdiklerine dair detaylara bakalım.
Gazze’de sağlık sistemi, yıllardır süren abluka, çatışmalar ve yetersiz kaynaklar nedeniyle ciddi bir çöküş yaşamış durumda. Mart 2023 itibarıyla, bölgedeki hastanelerde yoğunluk artmış, doktor sayısı azalmış ve pahalı tıbbi malzemelere erişim neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Hükümetin yetersizliği ve dış yardımların azalması, hastanelerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekmesine yol açmıştır. Sağlık çalışanları, mevcuttaki kaynakları en iyi şekilde kullanmaya çalışırken, bebek bakımı ve tedavi süreçlerinde büyük zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda, doktorlar bebeklerin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmakta ve bu durum bebeklerin hayati riskini artırmaktadır.
Gazze'deki doktorlar, yaşanan bu acı durumu ''çaresizlik ve umutsuzluk'' kelimeleriyle tanımlamaktadır. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde birden fazla bebeğin tek bir kuvözde tedavi edilmesi, enfeksiyon riskini artırmakta ve bebeğin sağlıklı bir şekilde büyümesi için gerekli özeni gösterebilmeyi adeta imkânsız hale getirmektedir. Doktorlardan biri, “Her gün daha fazla bebek gelmekte, fakat yer ve kaynak kalmıyor. Ailelerin sevdiği çocukları, bu zor şartlarda hayat mücadelesi veriyor.” dedi. Bu tip durumlar, hem bebekler için hem de aileleri için büyük bir ve psikolojik yük haline dönüşmüş durumda. Ulaşım ve iletişim sıkıntıları nedeniyle dışarıdan gelen tıbbi yardımlar da yeterli değildir. Dolayısıyla doktorlar, bebeklerin hayatlarını kurtarmak için her türlü bağlılıklarını ortaya koymaya çalışsa da, mevcudiyetlerinin yetersizliği bu çabaları yeterince desteklememektedir. İnsani yardım kuruluşları ve uluslararası toplum, bu duruma dikkat çekmekte ve çözüm arayışlarını hızlandırmaya çalışmaktadır.
Sonuç olarak, Gazze'deki sağlık durumu acilen reform ve destek gerektirmektedir. Birden fazla bebeğin aynı kuvözde tedavi edilmesi gibi durumlar, hem tıbbi açıdan hem de etik açıdan kabul edilemez bir hal almıştır. Uluslararası toplumun bu konuda harekete geçmesi ve yerel sağlık tesislerine gerekli yardımları yapması, bebeklerin hayatlarını kurtarmak ve sağlık sistemini yeniden yapılandırmak için yeni umutların doğmasına neden olabilir. Şu anda, Gazze'de bebekler ve doktorlar yalnızlığa terk edilmiş durumda; şimdi ise hepimizin sorumluluğu bu durumu değiştirmek ve Gazze’deki sağlık krizinin üstesinden gelmek adına harekete geçmektir. Gazze’deki doktorlar yalnız değil, tüm dünyanın onlarla birlikte bu dramı sona erdirmek için çaba göstermesi gerekiyor.