2023 yılı, Türkiye tarımında unutulmaz bir yıl olarak kayıtlara geçti. Özellikle bahar aylarının başında yaşanan aşırı soğuklar, birçok tarım ürününü olumsuz etkiledi. Ancak bu yılki don olayı, tarım uzmanlarını bile şaşkına çevirdi. Ülke genelinde birçok bahçe don nedeniyle ciddi hasar gördü. Özellikle elma üretimi, yüzyılın bu olayı ile büyük bir tehlike altında kaldı. Araştırmacılara göre, beklenen verim ve kalite kaybı, Türk tarımında uzun vadede sürdürülebilirlik sorunlarını beraberinde getirebilir.

Yüzde Yetmişin Üzerinde Hasar Var

Uzmanlar, bu yılki don olayının sadece elma değil, aynı zamanda diğer meyve ve sebzelerin yetiştirilmesinde de büyük hasarlara yol açtığını belirtiyor. Örneğin, Amasya ve Malatya gibi elma üretiminin yoğun olduğu bölgelerde, toplamda yaklaşık %70’lik bir hasar yaşandı. Çiftçiler, don olayının hemen ardından bahçelerine giderek zarar gören meyveleri toplamak zorunda kaldı. Ancak bu yılki mahsulden elde edilen elmaların çoğu ya çürük ya da kalitesiz. Üreticiler, bu durumun kendilerini mali açıdan zora soktuğunu vurgularken, önümüzdeki günlerde tarım ürünlerinin fiyatlarında da artış bekleniyor.

Çözüm Arayışları ve Gelecek Planları

Yaşanan bu olumsuzluklar karşısında, özellikle çiftçiler çeşitli çözüm yolları aramaya başladı. Tarım Bakanlığı, don olayının ardından çiftçilere çeşitli destek programları sunacağını açıkladı. Ancak bu desteklerin yeterli olup olmayacağı konusunda endişeler var. Çiftçiler, alternatif tarım yöntemlerine yönelmeyi ve iklim değişikliği ile mücadele etme yollarını aramayı düşünüyorlar. Ayrıca, don zararını en aza indirmek için sera tarımına yönelme planları da gündemde. Ancak bu, yüksek maliyetler gerektiren bir çözüm. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde elma ve diğer meyve fiyatlarının yükselmesi bekleniyor.

Yüzyılın don olayı, sadece meyve verimliliğine değil, aynı zamanda ülke ekonomisine de ciddi etkilerde bulunacak gibi görünüyor. Tarım sektöründe yaşanan bu kriz, yerel üretimin önemini bir kez daha ortaya koydu. Üreticiler, kaliteli ve sağlıklı gıdaya ulaşmanın zorlukları ile karşı karşıya kalacaklar. Sözü edilen bu durum, Türkiye'nin tarımsal politikalarını gözden geçirmesi ve çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini bir kez daha gündeme getiriyor. Özetle, yüzyılın donu, sadece bir hava olayı değil, tarımda köklü değişikliklerin de habercisi olabilir.